Eşimin sempozyumu nedeniyle 2012 yılında görme fırsatım
oldu bu güzel ülkeyi. Keşke diyorum,
keşke gitmeden okusaydım şu kitapları o zaman bir başka bakardım
binalara, yollara,şehirlere, köylere. Size tavsiyem İncir Kuşlarını ve Drina
Köprüsünü okumanız, varsa başka Bosna’yı anlatan kitaplar benimle paylaşırsanız
çok sevinirim.
Ülkeye adım atar atmaz sizi beyaz yüzlü güzel insanlar karşılıyor.
Pasaport kontrolünün ardından otele gitmek için taksiye bindik size tavsiyem
pazarlık yapın, olmuyorsa taksimetre açtırın o da mı olmadı havalimanından
çıkın ve yol kenarından bir taksi çevirin, böylece ilk kazığınızı yememiş
olursunuz. (biz 10 liraya gidebileceğimiz bir mesafe için 25 lira verdik L İlidza bölgesinde bulunan Terme Hotel de kaldık, adından da
anlaşılacağı gibi termal bir otel. (Türkiye deki otel konforunu asla aramayın
hayal kırıklığı yaşarsınız)
İlk günümüz çevreyi tanımakla geçti, otele yakın, Turkuaz
adında bir Türk restorandı, bir de Brojlovic adlı Boşnak restorandı mevcut tabi
ki tercihimiz ikincisiydi. Et sever misiniz? Sevmiyorsanız da bu ülke de
seversiniz harika etleri var, yiyebileceğiniz en ünlü yemeklerden biri cevabi,
bizim İnegöl köfteye benziyor (ama bence daha güzel Onlarda ayran koyu bir
bardak yoğurt demek, su katılması bir nevi sahtekârlık gibi algılanıyor. Cevabi
bazen soğanla bazen de kaymakla ikram ediliyor hepsi de harikaydı.
Sizi resimlerle baş başa bırakıyorum. İkinci bölümde
görüşmek üzere.